DOLAR 36,6759 0.18%
EURO 39,9957 0.44%
ALTIN 3.533,290,44
BIST 10.826,310,92%
BITCOIN 30512770.60086%
İstanbul
14°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

ESRAR YASAĞI VE GENÇLERİ BEKLEYEN TEHLİKE: TÜRKİYE’DE YASAK, AVRUPA’DA YASAL

ESRAR YASAĞI VE GENÇLERİ BEKLEYEN TEHLİKE: TÜRKİYE’DE YASAK, AVRUPA’DA YASAL

ABONE OL
Mart 14, 2025 00:03
ESRAR YASAĞI VE GENÇLERİ BEKLEYEN TEHLİKE: TÜRKİYE’DE YASAK, AVRUPA’DA YASAL
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ESRAR YASAĞI VE GENÇLERİ BEKLEYEN TEHLİKE: TÜRKİYE’DE YASAK, AVRUPA’DA YASAL!

Türkiye’de neden Hint keneviri yasaklanırken, Avrupa’nın birçok ülkesinde yasal yollarla ekonomiye katkı sağlıyor? Gençlerimiz neden tehlikeli sentetik maddelere mecbur bırakılıyor? Esrarın yasal olmaması, uyuşturucu baronlarının ekmeğine mi yağ sürüyor?

Bu sorular, bugün sadece bireysel tüketiciler tarafından değil, aynı zamanda hukukçular, bilim insanları ve toplumun farklı kesimlerince de tartışılıyor. Birçok Avrupa ülkesinde ve Amerika’da kontrollü kullanımına izin verilen esrarın, Türkiye’de halen yasak olması, kaçınılmaz olarak uyuşturucu kaçakçılarının ve yeraltı piyasasının büyümesine yol açıyor.

GENÇLERİMİZ NEDEN SENTEZLENMİŞ ZEHİRLERE MAHKÛM EDİLİYOR?

Sadakat Haber olarak madde bağımlılığına ilişkin derinlemesine yapılan bir araştırma sonucunda, cezaevlerinde yatan bağımlılarla yapılan görüşmeler ve uzmanlarla gerçekleştirilen analizler, esrarın yasa dışı olması nedeniyle bağımlı gençlerin çok daha tehlikeli sentetik maddelere yönlendirildiğini gösteriyor.

Cezaevinde kalan bağımlılarla yapılan birebir sohbetlerde, madde bağımlılığı nedeniyle tutuklanan gençlerin %90’ının içiciyken zamanla satıcı konumuna düştüğü ya da borç batağına girerek adli süreçlerle karşı karşıya kaldığı ortaya çıkmıştır. Daha da önemlisi, bu gençlerin büyük bir kısmının ailelerinin dağıldığı, ekonomik buhran yaşadıkları ve suç sarmalına sürüklendikleri belirlenmiştir.

Esrar kullanımının yasa dışı olması, kullanıcıların kimyasal olarak üretilen ve çok daha tehlikeli olan uyuşturuculara yönelmesine yol açıyor. Bu maddeler arasında bonzai, metamfetamin ve çeşitli kimyasal uyuşturucular bulunuyor. Oysa esrarın biyolojik bağımlılığı çok düşük olup, ağırlıklı olarak psikolojik bağımlılık yaptığı bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış bir gerçektir.

Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, “Hint Keneviri, ya da Yeşil Hazine” başlıklı yazısında, Hint kenevirinin birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını belirterek şu ifadeleri kullanıyor:

“Şeker hastalığının tedavisi için ilaçtır aynı zamanda. Göz tansiyonu, artrit, romatizma, kalp, epilepsi, astım, mide, uyku, şeker, kanser gibi 250 kadar hastalıkta Hint kenevirinin etken maddesi THC kullanılıyor.”

Buna ek olarak Dilipak, esrarın yasaklanmasının ardında küresel ilaç firmalarının lobi faaliyetlerinin olabileceğine ve Türkiye’de bu konuda yanlış bir politika izlendiğine vurgu yapıyor.

HOLLANDA MODELİ TÜRKİYE’DE UYGULANABİLİR Mİ?

Hollanda, Kanada ve Almanya gibi birçok gelişmiş ülke Hint kenevirini kontrollü ve yasal yollarla üreterek hem halkın sağlığını koruma hem de ekonomisine büyük katkı sağlama yoluna gitmiştir.

Hollanda modelinde, kenevir üretimi ve tüketimi belirli yasal düzenlemeler çerçevesinde kontrol altına alınmış durumda. Sonuç olarak:
(1)Uyuşturucu kaçakçılığı büyük oranda azaldı.
(2)Gençlerin yasa dışı ve ölümcül maddelere yönelimi engellendi.
(3)Esrarın tıbbi kullanımı ile kanser, epilepsi, romatizma gibi hastalıkların tedavisinde olumlu sonuçlar alındı.
(4)Devlet, bu sektörden milyarlarca euro vergi geliri elde etti ve bu kazanç, sağlık ve eğitim gibi alanlarda halka geri döndü.

Peki, Türkiye neden bu konuda benzer bir modeli uygulamıyor?

Uyuşturucu kaçakçılarının kurduğu tuzaklara düşen gençlerimize devlet sahip çıkmalı ve onları sağlıksız sentetik kimyasallardan korumalıdır. Cezaevlerinde milyonlarca lirayı bulan kamu harcamaları yerine, ekonomik katkı sağlayacak yasal bir düzenleme yapılması gündeme getirilmelidir.

ALKOL YASAL, NEDEN KENEViR DEĞİL?

Şu anda Türkiye’de alkol yasal bir madde olarak satılmakta ve tüketilmektedir. Ancak yapılan istatistiklere göre, suçların %90’ının alkol etkisinde işlendiği tespit edilmiştir. Eğer suç oranlarını düşürmek gerçekten amaçlanıyorsa, esrarın yasak olup alkolün serbest olması büyük bir çelişki değil midir?

Sadakat Haber olarak, bu konuyu yetkililerin yeniden gündeme almasını ve gençlerimizin geleceğini tehdit eden yasa dışı yollarla üretilen sentetik maddelere yönelmelerini engellemek için bilimsel ve ekonomik verilere dayalı bir çözüm üretilmesini talep ediyoruz.

Devletimizin gençlerimizi cezaevine atmak yerine onları rehabilite etmesi, kaçakçılara ve suç şebekelerine karşı daha etkin mücadele etmesi ve bu süreçte ekonomik kazanımları da göz önünde bulundurarak dünyadaki örnek modelleri değerlendirmesi gerekmektedir.

Türkiye’nin geleceği için uyuşturucu baronlarının değil, halkın ve gençlerin korunmasını sağlayacak adımların bir an önce atılması çağrısında bulunuyoruz.

Sadakat Haber Ajansı – Cemal PEKER

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r