Sadakat Haber Gazetesi sky Haber tv Cemal Peker özel Hbar :- DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’dan TÜSİAD’a Sert Eleştiriler: Erdoğan’ı Devirme Çabası

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sadakat Haber Gazetesi sky Haber tv Cemal Peker özel Hbar :- DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’dan TÜSİAD’a Sert Eleştiriler: Erdoğan’ı Devirme Çabası

Demokrat Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, Türkiye’nin en etkili iş dünyası kuruluşlarından biri olan TÜSİAD’a yönelik sert eleştirilerde bulundu. Aksakal, yaptığı açıklamalarında, TÜSİAD’ın son dönemdeki tavırlarının, Türkiye’nin savunma sanayiindeki büyük atılımlarına karşı olumsuz bir duruş sergilediğini belirtti.

Aksakal, Türkiye’nin savunma sanayiindeki önemli gelişmeleri örnek göstererek, İHA’lar, SİHA’lar, KAAN ve HÜRKUŞ gibi projelere karşı TÜSİAD’ın mesafeli durduğunu vurguladı. Bu projelerin Türkiye’nin bağımsızlık ve güvenlik açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekerken, TÜSİAD’ın bu gelişmelere karşı sergilediği tutumun, ulusal çıkarları göz ardı etmek anlamına geldiğini ifade etti.

DSP Genel Başkanı, TÜSİAD’ı daha önceki yıllarda, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in hükümetini devirmek için çeşitli girişimlerde bulunan bir grup olarak tanımlayarak, benzer bir duruşun bugün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı sergilendiğini belirtti. Aksakal, TÜSİAD’ın, Erdoğan’ın hükümetine karşı bir “devrim” ve “devirme çabası” içinde olduğunu iddia etti. “Bu hesap tutmayacaktır,” diyen Aksakal, geçmişteki çabaların aksine, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik bağımsızlığının önündeki engellerin aşılacağını belirtti.

TÜSİAD’ın Gücü ve Türkiye’deki Siyasi Durum

TÜSİAD, Türkiye’deki en güçlü iş dünyası örgütlerinden biri olarak biliniyor. Ekonomik politikalara dair yönlendirmelerde bulunan bu kuruluş, hükümetin izlediği ekonomi politikalarını sıkça eleştiriyor. Ancak Aksakal’a göre, TÜSİAD’ın bu eleştirileri ve siyasi müdahaleleri, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasının önünde bir engel teşkil etmekte. Aksakal, bu tür müdahalelerin ve çıkar gruplarının hükümetin politikalarına zarar vermemesi gerektiğinin altını çizdi.

Savunma Sanayiine Düşmanlık mı?

Aksakal, TÜSİAD’ın savunma sanayiine karşı tavırlarının, özellikle son yıllarda hızla gelişen savunma projelerine olan mesafelerinin Türkiye’nin kalkınmasını engellemeye yönelik bir tutum olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Türkiye’nin, savunma sanayisinde bağımsızlığını kazanarak dünya çapında önemli bir oyuncu haline gelmesi gerektiğini belirten Aksakal, bu tür iş dünyası yapılarının, ülkenin ulusal güvenliği ve bağımsızlığı konusunda daha duyarlı olması gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Yönelik Devam Eden Baskılar

Aksakal’ın açıklamalarına göre, TÜSİAD’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğindeki hükümete karşı yürüttüğü baskılar, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasi bir operasyon da barındırıyor. Aksakal, bu tür baskıların ve müdahalelerin, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını ve istikrarını tehdit ettiğini öne sürdü. Ancak Aksakal, geçmişte olduğu gibi, bu çabaların başarısız olacağına dair inancını yineledi.

Sonuç Olarak: Türkiye’nin Bağımsızlık Yolunda Adım Adım İlerleyişi

Önder Aksakal, DSP olarak, TÜSİAD ve benzeri yapılar tarafından gerçekleştirilen bu tür dışarıdan müdahalelerin Türkiye’nin siyasi bağımsızlığını tehdit etmesine izin vermeyeceklerini belirtti. Türkiye’nin, kendi savunma sanayisini geliştirerek ve ekonomik bağımsızlığını güçlendirerek dünya arenasında daha güçlü bir konumda yer alacağına olan inancını yineledi. Bu bağlamda, Aksakal, ülke içinde ve dışında gerçekleştirilen her türlü dış müdahalenin, Türkiye’nin özgür iradesini zedelemesine karşı duracaklarını vurguladı.

TÜSİAD ve Erdoğan’ın Yolu: Farklı Yörüngeler

Aksakal, TÜSİAD’ın politikalarının, Erdoğan’ın yoluyla tamamen çeliştiğini belirtti. Erdoğan’ın izlediği ekonomi politikaları, yerli üretim ve bağımsızlık doğrultusunda şekillenirken, TÜSİAD ise küresel iş dünyasının çıkarlarını gözetmeye devam ediyor. Bu da, iki tarafın birbirinden ne denli farklı yörüngelere sahip olduğunu gösteriyor. DSP Genel Başkanı, bu farklılıkların, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını tehdit eden unsurlar olduğunu savunarak, halkın, siyasi iradeyi ve milli çıkarları savunma konusunda kararlı olacağına inandığını söyledi.

Bu geniş çaplı açıklamalar, Türkiye’nin ekonomik ve politik geleceği hakkında önemli ipuçları sunuyor ve TÜSİAD ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki çatışmanın, sadece ekonomi değil, aynı zamanda ulusal kimlik ve bağımsızlık mücadelesi olarak da algılanabileceğini ortaya koyuyor.